Galatasaraylıların yüreğindeki başkan Turgay Kıran Boxer Dergisine samimi açıklamalar!
Galatasaray denince ilk akla gelen isimlerden Turgay Kıran.. Yediden yetmişe Gönüllerin Başkanı.. Spor ve Turizm e Türkiye’de müthiş katkıları olmuş bir Mekteb-i Sultaniyeli..
Yayın Tarihi: 12.12.2019 12:31:00
Galatasaray denince ilk akla gelen isimlerden Turgay Kıran.. Yediden yetmişe Gönüllerin Başkanı.. Spor ve Turizm e Türkiye’de müthiş katkıları olmuş bir Mekteb-i Sultaniyeli..
Sizinle birçok davet ve törenlerde bulunduk..Orada bizzat gördüm ki müthiş bir sevgi ve saygı var tarafınıza..’’Başkanım’’ diye etrafınızda pervane oluyor insanlar..Çocuk..yetişkin birçok insanın bu yoğun ilgisini neye bağlıyorsunuz?
Çok teşekkür ediyorum öncelikle benimle röportaj yapma teklifiniz için..
Benim herkes bu özelliğimi çok iyi bilir aslında.. Ben insanları çok seviyorum. 1990 dan beri de futbol ve spor dünyası içerisinde bulunuyorum. Bu nedenle de tabi birçok insanla alışverişim oluyor.. sohbetlerim oluyor. İnsanlara da insanca bir karşılık verdiğim için bunca yıl karşılıklı gelişen güzel diyalog oluştu.
Az da değil.. ben spor dünyasına 1985 te Futbol federasyonu ile başladım. Spor dünyasında mütevazi olmamın anlamı yok.. Çünkü hakikaten belki de Türkiye’de hiç kimsenin yapamadığı kadar çalışmalar yaptım. Bunların da karşılığını arkadaşlarımız lütfedip bana veriyorlar.
Evet çok içten ve o an hissettikleri gibi.. karşılaştıkları yerde içlerinden gelen herşeyi coşkulu bi şekilde size söyleyebiliyorlar..
Ama çok açığım ben.. karşılıklı bir şekilde açığız.. Dolayısıyla onlar bana sevgi gösterince bende aynı sevgiyi göstermeye çalışıyorum.
Bazı ön planda olan insanlar çok garip daha da uzaklaşır.. kaçmaya çalışırlar...
Kaçmaya çalışır insanlar tam tersi ben onlarla beraber olmaya çalışıyorum biliyosun..Çünkü ne alırsan onu veriyosun..Ee bizde insanız herşeyden evvel ve ben bu sevgiden çok ta mutluyum çünkü onların yüreklerinde bir yer bulmuş oldum..Bu parayla pulla karşılaştırılamayacak kadar saf bir sevgi..Çok mutluyum..Kısacası mahcup olarak bunları söyleyebileceğim.
Bir de yine aynı şekilde Fenerbahçeli de Beşiktaşlı da ben her takımdan insanların ilgisini gördüm..Yani sadece Galatasaray diil..Böyle bütünleştirici bir yanınız var..Turgay Kıran ı bu kadar bütünleştirici kılan özelliği nedir?
Bir kere Lou gayet iyi biliyorsun renklerin dostluğuna inanan bir büyüğünüzüm.Yani bütün renklerin dost olduğuna inanıyorum Dolayısıyla Sarı Lacivertlisi-Siyah beyazlısı-Bordo Mavilisi veya diğerleri benim için aynı derecede önemli..Bu bakışım da insanların sevgisini daha da yüceltiyor.
Çünkü ben hiçbir Fenerbahçeli kardeşimi kendimden yada takımdan aşağı..farklı görmüyorum.En aşağı benim kadar olduklarını hissediyorum.Bununla ilgili şöyle bi anektodum var..Zaman zaman ağabeylerimiz öbür dünyaya göç ederken cenazelere gidiyoruz biliyosun..Yakın bir tarihte Fenerbahçeli bir başkanımızın cenazesine giderken yaklaştım camiye..çıktım arabadan gidiyorum..bir alkış başladı..Acaba dedim kimi alkışlıyorlar..şaşırdım..Yani sonuçta ben Galatasaray lıyım..Meğer beni alkışlıyorlarmış.ve çok duygulandım..Tüylerim şu anda bile diken diken ..Bende onları alkışladım..Yani biz dostuz herşeyden evvel spor dünyasında..Bunu ne kadar yüceltirsek o kadar güzel.
Peki biraz daha yakından tanıyalım sizi.. Aydın? Memleketiniz? Nasıl bir çocukluk sizinki?
Güzel günlerdi..Ben tabi bir Arnavut Babayla Giritli annenin çocuğuyum.Onlar o zamanlar Nazilli/Umurlu köyünde tanışmışlar.
Bayaa bildiğiniz aynı memleketteniz : )))
Evet senin memleketinden..Orda evlenmişler ve ben Aydın’da doğmuşum.15 sene falan önce işte..:)))))))
Hahaha yani anca : )))
İlkokulun ilk sınıfına kadar Aydın da hakikaten çok güzel bir köy atmosferinde ama yani zengin bir köyde..biliyosun bizim Egenin köyleri çok zengindir..büyüdüm.Herşeyin bol olduğu çok keyifli bir yaşamımız oldu..Ondan sonra babam Zirai Donatımda Müdürdü ve İstanbul’a tayin olunca ailecek İstanbul’a geldik. İstanbul da Işık Okullarında ilkokulu bitirdim..Arkasından da Galatasaray Lisesi ..Aydın lı olmaktan gurur duyuyorum..Memleketimle iftihar ediyorum.
Galatasaray Lisesi okul olarak nasıldı? Zorlukları ve güzellikleri neler oldu?
Talebeyken o güzellikleri yaşamak çok kolay olmuyor tabi ..Galatasaray Lisesine 40-50 talebe alırlar ve bunlar daha çok Anadolu’da yetişmiş iyi ailelerin ..başarılı çocuklarıdır.Ve bütün o başarılı çocuklar orada toplanarak abi-kardeş gibi büyürler.Benim durumum biraz daha iyi olduğu için benim ceketim vardı ama durumu iyi olmayan arkadaşlarımın ceketleri yoktu.Ben bir ceketimi o arkadaşlarıma vermişimdir.Çünkü paylaşımı orda öğrendik biz.Beraber yerdik,beraber okurduk,beraber uyurduk akşamları..Haftalarca bu böyle gidince tabi orada aile gibi yaşamaya başlıyorsunuz.Dolayısıyla ordan mezun olanlar çete gibi derler ya değil o bir aile gibi..Çünkü herkes birbirine bakar..müthiş bir dayanışma.Ve 10 yıla yakın Galatasaray da okuyoruz.Fransızca alınması gereken derslerle 8+2 yıl....Gençliğimizin tamamı..çok güzel yıllarımız orada geçiyor.Ve de hayatı orada öğreniyoruz.Çünkü okurken çıktığınız yer Beyoğlu..Kravatlarımızı takar sinemaya,hamburger yemeye giderdik.Onun için Galatasaray lisesi günlerim benim hiç unutamayacağım özel günler.
Şık..Nezih günler : ))
Evett..Doğru..Çünkü en şık,temiz giyinilen yıllar.Onu da hemen söyliyim..Ben 1970 de son sınıftaydım..Vitali Hakko ..Allah rahmet eylesin..Toprağı bol olsun..Vakko vardı meşhur Taksim de..O da yürürdü bizde yürürdük Beyoğlu nda ve bizi de çok sevdiği için karşılaşınca selamlaşırdık hep..beni çağırttı bi gün karşıdan bana mankenlik teklif etti.1970 yılları düşün : )) Lise dönemi çok keyifliydi..çok güzeldi tabi.
Ondan sonra turizm mi geliyor?
Tabi şöyle ben Galatasaray Lisesinden sonra üniversite için bir Sorborne maceram oldu ama çok çalışkan bi talebe olduğum için çabuk geri dönmek zorunda kaldım : )) Tekrar Fransız Filolojisine geldim.Ve okulu bitirirken de kendi ayaklarım üzerinde durabilmek için otelcilikte resepsiyonda başladım.Laleli de bi oteldi.Orada hem paramı kazanıyordum hem de Fransızcamı İngilizce mi ilerletiyordum.Çok kısa sürdü çünkü hemen büyük oteller transfer etti beni.Bi anda galiba 27-28 yaşındaydım bugünkü The Marmara’nın o zaman ki adı Etap Marmara idi Genel Müdürlüğünü yaptım.O zaman 5-6 otel vardı zaten başka da otel yoktu İstanbul da.
Rahmetli Turgut Özal la da tanışmamız orda oldu.Çünkü bizim otelimizde kalırdı kendisi ve beni çok severdi.Çok sevdiği için de turizmin Türkiye’de nasıl gelişebileceğini ne yapmamız gerektiğini devamlı konuşurduk..sohbet ederdik.Çok güzel kararlar aldık.Çünkü hakkaten müthiş bir beyindi Özal..Beni konuşturur konuşturur bende çok seviyorum konuşmayı tabi..Ondan sonra aldıklarını bana satardı : )) Çok bozulurdum ‘’ Ya ben bunları niye anlamadım ‘’ diye.Ama işte büyük olmanın da gösterdiği bir şey var..Ve bizim sayemizde Allah razı olsun Turgut Bey sayesinde Türkiye’de otelcilik-turizm başladı.Bir yataktan bahsederken şimdi onbinler yüzbinlerce yatağa geldik.
Aslında zaten tam bir turizm cenneti olması gereken bir coğrafya zaten..
Kesinlikle ama yoktu..Hiçbirşey yoktu..Antalya yoktu,İstanbul, Bodrum yoktu..Dolayısıyla biz evvel Antalya ile Belek le başladık ve müthiş girişimlerle herşey çok güzel oldu.Müthiş oteller açıldı.Ama bir şeyi unutmuştuk Rahmetliyle..O da personel..Personel eğitimini unuttuk.O kadar güzel oteller bi anda açıldılar ve personel bulamamaya başladık.Sayın Özal dedi ki ya bizim bir hatamız oldu : ‘’Personeli eğitmemiz gerekirdi.’’
Ve hala da ben ne yazıkki çok açık görüyorum personel eğitiminin yetersizliğini..Çok güzel otellere gidiyoruz hep ama personel kalitesi aynı düzeyde değil.Dolasıyısıla şimdiki Turizm Bakanımız birazcık buna önem verirse çok ta seviniriz.
Yani bu dünyanın her yerinde büyük bir sorun..Fransa,İngiltere..Ama oralarda daha çok kendi haklarının peşinde oldukları için..eğitimsizlikten diil.Ben şunu gördüm abartılı diil.Yurtdışında okurken,seyahatte .. Personel saat 15 gibi mi çıkacak 15.i 1 geçe elindeki bardağı bırakıyor masaya..Benim mesaim bitti diyor..Evladım al bunu ..Hayır onu bırakıyor olduğu yerde..İnsan hakları çok önemli tabi dünyada.
Bu konuda oldukça yetkin biri olarak şu an Türkiye’de turizmi nasıl görüyorsunuz?
Son 17 yıldır AK Parti dönemi var..Ben politikaya pek girmeyi sevmiyorum..Çok ta benim işim değil maamafih..Ama son 15 yılda turizmin yön değiştirdiğine dikkat ediyoruz.Yani daha evvel Fransızlar,İngilizler,İtalyanlar,Portekizler gelirken şimdi dikkat edin sadece Katarlılar,Dubaililer,Suudi Arabistan lılar,İranlılar geliyor.Tabiki katkıları var.Ama Avrupa yı göremiyoruz.Bu önemli bişey. Dolayısıyla Avrupa’nın tekrar Türkiye ye gelmesinde yarar var.Yani temennimiz Arap ülkeleri de Avrupalılar da hepsi otellerimize gelsin.
Pekiiii... Futbol denince? Hayatınızdaki yeri nedir?
Ben Lisede başladım futbol hayatıma.Lisede çok iyi bir santrafordum.Okul takımındaydım Galatasaray’da..Ondan sonra da bizler liseyi bitirir bitirmez Galatasaray Spor Kulübü üyeliğine üye oluyoruz.Üye olunca da Galatasaray daki futbola endeksli bir yaşamımız oldu.Her maça,etkinliğe gidip görüp eğlenir olduk.Ama ilk yöneticilik deneyimim..Tophane Spor ..Türkiye nin en eski kulüplerinden biridir.Tophane Spor da beni yönetime aldılar 1980 yılında. Ki ozamanlar bizim antrenörümüz milli futbolcu Metin Kurt idi.Yani çok önemli bir futbolcuydu Allah rahmet eylesin kendisi. Ondan sonra 1985 yılında Turgut Özal beni Futbol Federasyonuna atadı.Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kuruluna başladım.Arkasından Galatasaray Spor Kulübünün biliyosun 1990 da yönetimine girdim. Ardından Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin yönetiminde bulundum.Ardından Türkiye Kürek Federasyonu..Ondan sonrada aday gösterildim ve Avrupa Milli Olimpiyat Federasyonu Komitesinde görev yaptım.Sonra da bu sağ dizimdeki küçük bir operasyondan dolayı Falco la beraber şu anda tribünden izliyoruz maçları : ))Ama üç ay sonra döneceğiz tekrar sahalara.. : ))
Yalnız Futbol da hiçbir zaman fanatik olmamaya çalıştım.Kim daha iyi oynarsa kim daha iyi mücadele ederse başarı onun olmalı.Masa başında alınan kararlarla futbolun bugüne getirilmesine de çok karşıyım.
Galatasaray’ın hayatınızdaki yeri? Liseden sözettik ama takım olarak Galatasaray ın hayatınızdaki yeri nedir?
Çok doğru bir soru soruyorsun..Şimdi ben bugün o kadar halk arasında tanınıyorsam bu futboldan..İnanın ki ne otel işletmelerimden ne magazin dünyasındaki görüntülerimden hiçbirinden değil..Galatasaray takımındaki başarılarımdan..Futbol öyle bir dünyaki.. Türkiye’de bi kere bir takıldılar bana ve hakikaten bende şaşkın bir vaziyette izliyorum çünkü ben seviyorum biliyorsun halkı.Ben trene biniyorum Marmara ya biniyorum herkes garip bir şekilde bana bakıyor.Oradan iniyorum metroya biniyorum daha da çok garipsiyorlar.Hatta bazen ‘’Başkanım Hayırdır ‘’ diyorlar. ‘’Hayır diyorum evladım Toplu taşıma ‘’ : ))
Bende de Galatasaray la gurur duyuyorum her zaman için tabi..Özellikle de Galatasaray Lisesinde okuyup üç lisan bildiğim içinde kendimle iftihar ediyorum.
Galatasaray maçlarını nasıl izlersiniz? Toteminiz var mı?:)
Var var ..Galatasaray maçlarını izlerken bi kere maç başlamadan evvel Allah ıma Yaradanım a bir duamı ederim baştan bu maçta Galatasaray ım şanslı olsun diye herşeyden evvel. Arkasından hemen oturmam maç başladıktan sonra otururum.Bu çok gariptir.Maç düdük çalar başlar ondan sonra otururum.Ondan sonra ilk yarı bitinceye kadar katiyen kalkmam.Herkes kalkar içeceklerini içer vs ben yerimden kalkmam.
Ben öylesine sormuştum asla yok canım benim totemlerim falan diyeceğinizi düşünüyordum ama baya baya var. : ))
Benim totemlerim vardır zaten..Çıkarken de duayla çıkarım.Sağ ayakla çıkarım.Nazar değmesin diye tıktık 3 defa vurur kendi kendime Buyrun derim : )))
Şu an ki Galatasaray ı nasıl buluyorsunuz? Yönetim-Gidişat-Taraftar olarak...?
Bu soruyu bugün sorduğun için hepimizin Galatasaray ın çok iyi durumda olduğunu söylememiz mümkün değil.
Birincisi Galatasaray Başkan ve Yönetiminin biliyorsun Galatasaray Genel Kurulu ibrah etmemesine rağmen orda kalmış olmaları ne yazıkki Galatasay lıları ve Galatasaray üyelerini üzüyor.Çünkü zorla kalmak yani mahkeme kararıyla kalmak Galatasaray etiğine yakışmıyor.Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın bir an evvel karar alıp seçime gitmeleri gerekir ki kendileri de seçilebilirler.Aday olurlar.Demokratik olan.Galatasaray Genel kurulunun almış olduğu bir karara yani sahiplerinin almış olduğu bir karara rest çekmek onlar adına yakışır bişey değil.Dolayısıyla Yönetim ve Başkan şu anda Galatasaray ı sıkıyor.
İkincisi ben dedikodular duyuyorum işte bir tanesi Abdürrahim Albayrak kardeşimiz küfürlü konuşuyor sağda solda..Ona o küfürleri ettiriyorlar.Bunlar hep sosyal medyada paylaşılıyor..Geçen gün okudum Yusuf Günay kardeşim ‘’Cem Uzan ona bilmem ne zamanında şunları yaptın vs’’ Yani Galatasaray hiç böyle bir duruma gelmemişti.Galatasaray ın alışık olmadığı çok üzücü durumlar bunlar.Galatasaray bir spor kulübü..Bir politika kulubü değil.Politikanın olmaması gerekir Galatasaray da.Galatasarayda baskı olmaması gerekir.Şu an ciddi bir baskı var.Galatasaray adasının hala yapımına izin verilmiyor.Kim vermiyor?
Ama buna isyan edecek veya buna reaksiyon gösterecek bir yönetim yok.Bu olmadığı müddetçe de Galatasaray bizim bildiğimiz özerk,demokratik,Tevfik Fikret in Galatasaray ı olamaz.
Oyuncularımızda ise tabiki balık baştan kokar..ya da at sahibine göre kişner dediğimiz gibi..Futbolcularımız da sevgili Fatih Terim de bir form kaybı içinde..Perşembe sabah gördüm 10 kişi kalmış Tuzla ya 2-0 yenilmişiz..Real Madrid ten 6 tane yedik..Yani bizim bildiğimiz Fatih Terim ve Galatasaray şu anda yok.Ama hakkını yemeyelim Fatih Terim gibi bu kadar tecrübeli bu kadar kaliteli bir teknik direktör 100 senede bir gelir.
Peki Galatasaray için bundan sonra yapmak istediğiniz..aklınızda olan..gönlünüzde olan?
Evet benim ufaklığımdan beri hayalim Galatasaray a başkan olmak..Mamafih Galatasaray lılar bütün yüreklerinde beni başkan olarak atadılar.Ama şimdi sanıyorum ki Genel Kurulda yürekten ve seçimle beni tek başkan adayı olarak koyar gibi geliyor .Görüyorsun ki ne kadar kendimden emin ve özgüven sahibiyim ki bunu da söylemiş oldu. : ))) Çünkü Galatasaray ın ihtiyacı olan bizleriz.Sevgiyi,saygıyı,etik kuralları,demokrasiyi,eskiyi,tecrübeyi birleştirip Galatasaray a yeniden ufuk açmak durumundayız.Bu bizim görevimiz.Ne zaman ki seçim olacak oturacağız bütün arkadaşlarımızla Galatasaray ın maddi veya manevi sorunlarını değil bi kere geçmişteki durumuyla bugünü arasındaki farkları konuşmaya çalışacağız.
Galatasaray dan biraz uzaklaşacak olursak faaliyet gösterdiğiniz birçok iş alanınız var.Yeni olan,üzerinde çalıştığınız projelerinizden sözedebilir misiniz?
Evet..Bi kere hemen şunu söyleyeyim Fatoş Aslıtürk ile birlikte Fatou Parfums World adı ile..Şu anda çok lüks otellerde ve lüks avm lerde dükkanlarımızın açılmış durumda olduğu, Fransa dan ithal edilen esansları Türkiye’de kişinin ihtiyacına ya da ten yapısına uygun yeniden yorumlayıp yeni parfümler üretiyoruz.Yani artık mesela Yves Laurent parfüm vardır ama sana bana uymasa da herkes sıkar.Halbuki Fransa da o çıkmıştır Fransı halkına göre yapılmıştır ama Türk halkının üzerinde nasıl duracağını bilemeyiz.Dolayısıyla biz kendi yapımıza uygun parfümler üretiyoruz.Ve bu parfümü Türkiye ye ve Ortadoğu ya nasıl yansıtırız diye çok ciddi bi çalışma yaptık.Bir senedir çalışıyoruz. 1 Aralık tan itibaren piyasaya çıktık hakikaten daha çıkar çıkmaz da Dubai den Katar dan çok ciddi istekler aldık..
Bir de Teoman Hünal la sevgili kardeşimle The North Shield Pub ları birkaç avm de birlikte açıyoruz..Küçükyalı Hilltown da 20-25 gün içinde açılıyor..Bir tane de Galata Port taki Avm nin içinde açacağız.Yani The North Shield Pub ların daha butiğini yaymak istiyoruz.
Bunun dışında otel projelerimiz devam ediyor zaten.
Bu arada birçok sosyal projeye destek veriyorsunuz..onları hep duyuyorum..En son 28/29 Ekim de Engellilerle birlikte bir projenizi görmüştüm.Bunun dışında neler var?
Şimdi çok var tabiki..Bizler birçok şeyi Allaha Şükürler olsun almış bulunuyoruz..Ama bunlara ulaşamayan çok kardeşimiz var.Bunlar sadece engelli kardeşlerimiz değil belli seviyelerde yaşayan fakir kardeşlerimiz de var.Çeşitli yerlerde ulaşamadığımız genç talebe kardeşlerimiz var..ekonomik sıkıntılar yaşayan.Geçen gün baktım 16-17 dernekte yönetim kurulu üyeliği yapıyorum..bende şaşırdım nasıl gidip geliyorum diye ama o genç öğrencilerimizin..ihtyacı olan genç kardeşlerimizin Kars-Erzurum-Van farketmez gerek giyim gerek okul masraflarını karşılamak için çalışıyoruz.
Engelli kardeşlerimiz ile ilgili İZEV,Engelliler Vakfı..Dernekleri birçoğu beni zaten fahri başkanları seçmişlerdir.Onlarla beraber olmak benim için de çok önemli ve özel..oradaki anne babalar hepsi size bir kurtarıcı,destek olarak bakıyor.Gönül isterdi ki hepsine yetişeyim.
Rahmetli Vehbi Koç un dediği para,araba,ev,yat,otel vs hepsine bir sıfır ekle ama başa 1 sağlık koymazsan hiçbirşey olmaz.Başında 1 olmazsa o sıfırların hiçbir anlamı yok.
Onun için o kardeşlerime moral olarak yanlarında olmaya gayret gösteriyorum.
Sosyal medyada (instagram) hesabınızdan çok güzel şiirler paylaşıyorsunuz ve yaşama sevinciniz muhteşem.Nereden bu şiirler?Nelerden beslenirsiniz hayatta?
Bu hoşuma gitti. Benim bir iki şair arkadaşım var çok sevdiğim..Günlerce bişeyler yazıyorlar ama yazdıkları kendilerinde kalıyor. O yazdıklarını insanlara ulaştırmamız gerek..Tabiki onların yazdıkları hemen anlaşılmayabilir ama ben önce çok bilinen şairlerden şiirler paylaşıp arada da onlarınkini koyuyorum fotoğraflarımın altına..Günün anlam ve önemine uygun..Senin gibi bir hanımefendinin de bunları farkedip sorması çok hoşuma gitti.. çok mutlu oldum bu sorudan.. : )) Bu paylaşımlar oldukça da beğenildi..Gittikçe takip eden arttı..İnsanları eğitmek lazım ve şiir eğitmek için iyi bir yol diye düşünüyorum.
Peki sizi tek cümlelerle tanımak istersek.....
-Aile..Torun? Benim İstikbalim..Kendimi torunumda görüyorum.
-Galatasaray? Yüreklerdeki Başkan
-Gelecek? Gençler
-Hayat? Mutluluk
-Aşk? Galatasaray
-Sağlık? Şükretmek
-Spor? Yaşam biçimi
-Sanat? En çok olmak istediğim..keşke bir sanatçı olabilseydim..En gıpta ettiğim.
Çok teşekkür ederim beni kırmayıp misafir ettiğiniz için Turgay Bey.
Röportaj: Lou Pera
Sizinle birçok davet ve törenlerde bulunduk..Orada bizzat gördüm ki müthiş bir sevgi ve saygı var tarafınıza..’’Başkanım’’ diye etrafınızda pervane oluyor insanlar..Çocuk..yetişkin birçok insanın bu yoğun ilgisini neye bağlıyorsunuz?
Çok teşekkür ediyorum öncelikle benimle röportaj yapma teklifiniz için..
Benim herkes bu özelliğimi çok iyi bilir aslında.. Ben insanları çok seviyorum. 1990 dan beri de futbol ve spor dünyası içerisinde bulunuyorum. Bu nedenle de tabi birçok insanla alışverişim oluyor.. sohbetlerim oluyor. İnsanlara da insanca bir karşılık verdiğim için bunca yıl karşılıklı gelişen güzel diyalog oluştu.
Az da değil.. ben spor dünyasına 1985 te Futbol federasyonu ile başladım. Spor dünyasında mütevazi olmamın anlamı yok.. Çünkü hakikaten belki de Türkiye’de hiç kimsenin yapamadığı kadar çalışmalar yaptım. Bunların da karşılığını arkadaşlarımız lütfedip bana veriyorlar.
Evet çok içten ve o an hissettikleri gibi.. karşılaştıkları yerde içlerinden gelen herşeyi coşkulu bi şekilde size söyleyebiliyorlar..
Ama çok açığım ben.. karşılıklı bir şekilde açığız.. Dolayısıyla onlar bana sevgi gösterince bende aynı sevgiyi göstermeye çalışıyorum.
Bazı ön planda olan insanlar çok garip daha da uzaklaşır.. kaçmaya çalışırlar...
Kaçmaya çalışır insanlar tam tersi ben onlarla beraber olmaya çalışıyorum biliyosun..Çünkü ne alırsan onu veriyosun..Ee bizde insanız herşeyden evvel ve ben bu sevgiden çok ta mutluyum çünkü onların yüreklerinde bir yer bulmuş oldum..Bu parayla pulla karşılaştırılamayacak kadar saf bir sevgi..Çok mutluyum..Kısacası mahcup olarak bunları söyleyebileceğim.
Bir de yine aynı şekilde Fenerbahçeli de Beşiktaşlı da ben her takımdan insanların ilgisini gördüm..Yani sadece Galatasaray diil..Böyle bütünleştirici bir yanınız var..Turgay Kıran ı bu kadar bütünleştirici kılan özelliği nedir?
Bir kere Lou gayet iyi biliyorsun renklerin dostluğuna inanan bir büyüğünüzüm.Yani bütün renklerin dost olduğuna inanıyorum Dolayısıyla Sarı Lacivertlisi-Siyah beyazlısı-Bordo Mavilisi veya diğerleri benim için aynı derecede önemli..Bu bakışım da insanların sevgisini daha da yüceltiyor.
Çünkü ben hiçbir Fenerbahçeli kardeşimi kendimden yada takımdan aşağı..farklı görmüyorum.En aşağı benim kadar olduklarını hissediyorum.Bununla ilgili şöyle bi anektodum var..Zaman zaman ağabeylerimiz öbür dünyaya göç ederken cenazelere gidiyoruz biliyosun..Yakın bir tarihte Fenerbahçeli bir başkanımızın cenazesine giderken yaklaştım camiye..çıktım arabadan gidiyorum..bir alkış başladı..Acaba dedim kimi alkışlıyorlar..şaşırdım..Yani sonuçta ben Galatasaray lıyım..Meğer beni alkışlıyorlarmış.ve çok duygulandım..Tüylerim şu anda bile diken diken ..Bende onları alkışladım..Yani biz dostuz herşeyden evvel spor dünyasında..Bunu ne kadar yüceltirsek o kadar güzel.
Peki biraz daha yakından tanıyalım sizi.. Aydın? Memleketiniz? Nasıl bir çocukluk sizinki?
Güzel günlerdi..Ben tabi bir Arnavut Babayla Giritli annenin çocuğuyum.Onlar o zamanlar Nazilli/Umurlu köyünde tanışmışlar.
Bayaa bildiğiniz aynı memleketteniz : )))
Evet senin memleketinden..Orda evlenmişler ve ben Aydın’da doğmuşum.15 sene falan önce işte..:)))))))
Hahaha yani anca : )))
İlkokulun ilk sınıfına kadar Aydın da hakikaten çok güzel bir köy atmosferinde ama yani zengin bir köyde..biliyosun bizim Egenin köyleri çok zengindir..büyüdüm.Herşeyin bol olduğu çok keyifli bir yaşamımız oldu..Ondan sonra babam Zirai Donatımda Müdürdü ve İstanbul’a tayin olunca ailecek İstanbul’a geldik. İstanbul da Işık Okullarında ilkokulu bitirdim..Arkasından da Galatasaray Lisesi ..Aydın lı olmaktan gurur duyuyorum..Memleketimle iftihar ediyorum.
Galatasaray Lisesi okul olarak nasıldı? Zorlukları ve güzellikleri neler oldu?
Talebeyken o güzellikleri yaşamak çok kolay olmuyor tabi ..Galatasaray Lisesine 40-50 talebe alırlar ve bunlar daha çok Anadolu’da yetişmiş iyi ailelerin ..başarılı çocuklarıdır.Ve bütün o başarılı çocuklar orada toplanarak abi-kardeş gibi büyürler.Benim durumum biraz daha iyi olduğu için benim ceketim vardı ama durumu iyi olmayan arkadaşlarımın ceketleri yoktu.Ben bir ceketimi o arkadaşlarıma vermişimdir.Çünkü paylaşımı orda öğrendik biz.Beraber yerdik,beraber okurduk,beraber uyurduk akşamları..Haftalarca bu böyle gidince tabi orada aile gibi yaşamaya başlıyorsunuz.Dolayısıyla ordan mezun olanlar çete gibi derler ya değil o bir aile gibi..Çünkü herkes birbirine bakar..müthiş bir dayanışma.Ve 10 yıla yakın Galatasaray da okuyoruz.Fransızca alınması gereken derslerle 8+2 yıl....Gençliğimizin tamamı..çok güzel yıllarımız orada geçiyor.Ve de hayatı orada öğreniyoruz.Çünkü okurken çıktığınız yer Beyoğlu..Kravatlarımızı takar sinemaya,hamburger yemeye giderdik.Onun için Galatasaray lisesi günlerim benim hiç unutamayacağım özel günler.
Şık..Nezih günler : ))
Evett..Doğru..Çünkü en şık,temiz giyinilen yıllar.Onu da hemen söyliyim..Ben 1970 de son sınıftaydım..Vitali Hakko ..Allah rahmet eylesin..Toprağı bol olsun..Vakko vardı meşhur Taksim de..O da yürürdü bizde yürürdük Beyoğlu nda ve bizi de çok sevdiği için karşılaşınca selamlaşırdık hep..beni çağırttı bi gün karşıdan bana mankenlik teklif etti.1970 yılları düşün : )) Lise dönemi çok keyifliydi..çok güzeldi tabi.
Ondan sonra turizm mi geliyor?
Tabi şöyle ben Galatasaray Lisesinden sonra üniversite için bir Sorborne maceram oldu ama çok çalışkan bi talebe olduğum için çabuk geri dönmek zorunda kaldım : )) Tekrar Fransız Filolojisine geldim.Ve okulu bitirirken de kendi ayaklarım üzerinde durabilmek için otelcilikte resepsiyonda başladım.Laleli de bi oteldi.Orada hem paramı kazanıyordum hem de Fransızcamı İngilizce mi ilerletiyordum.Çok kısa sürdü çünkü hemen büyük oteller transfer etti beni.Bi anda galiba 27-28 yaşındaydım bugünkü The Marmara’nın o zaman ki adı Etap Marmara idi Genel Müdürlüğünü yaptım.O zaman 5-6 otel vardı zaten başka da otel yoktu İstanbul da.
Rahmetli Turgut Özal la da tanışmamız orda oldu.Çünkü bizim otelimizde kalırdı kendisi ve beni çok severdi.Çok sevdiği için de turizmin Türkiye’de nasıl gelişebileceğini ne yapmamız gerektiğini devamlı konuşurduk..sohbet ederdik.Çok güzel kararlar aldık.Çünkü hakkaten müthiş bir beyindi Özal..Beni konuşturur konuşturur bende çok seviyorum konuşmayı tabi..Ondan sonra aldıklarını bana satardı : )) Çok bozulurdum ‘’ Ya ben bunları niye anlamadım ‘’ diye.Ama işte büyük olmanın da gösterdiği bir şey var..Ve bizim sayemizde Allah razı olsun Turgut Bey sayesinde Türkiye’de otelcilik-turizm başladı.Bir yataktan bahsederken şimdi onbinler yüzbinlerce yatağa geldik.
Aslında zaten tam bir turizm cenneti olması gereken bir coğrafya zaten..
Kesinlikle ama yoktu..Hiçbirşey yoktu..Antalya yoktu,İstanbul, Bodrum yoktu..Dolayısıyla biz evvel Antalya ile Belek le başladık ve müthiş girişimlerle herşey çok güzel oldu.Müthiş oteller açıldı.Ama bir şeyi unutmuştuk Rahmetliyle..O da personel..Personel eğitimini unuttuk.O kadar güzel oteller bi anda açıldılar ve personel bulamamaya başladık.Sayın Özal dedi ki ya bizim bir hatamız oldu : ‘’Personeli eğitmemiz gerekirdi.’’
Ve hala da ben ne yazıkki çok açık görüyorum personel eğitiminin yetersizliğini..Çok güzel otellere gidiyoruz hep ama personel kalitesi aynı düzeyde değil.Dolasıyısıla şimdiki Turizm Bakanımız birazcık buna önem verirse çok ta seviniriz.
Yani bu dünyanın her yerinde büyük bir sorun..Fransa,İngiltere..Ama oralarda daha çok kendi haklarının peşinde oldukları için..eğitimsizlikten diil.Ben şunu gördüm abartılı diil.Yurtdışında okurken,seyahatte .. Personel saat 15 gibi mi çıkacak 15.i 1 geçe elindeki bardağı bırakıyor masaya..Benim mesaim bitti diyor..Evladım al bunu ..Hayır onu bırakıyor olduğu yerde..İnsan hakları çok önemli tabi dünyada.
Bu konuda oldukça yetkin biri olarak şu an Türkiye’de turizmi nasıl görüyorsunuz?
Son 17 yıldır AK Parti dönemi var..Ben politikaya pek girmeyi sevmiyorum..Çok ta benim işim değil maamafih..Ama son 15 yılda turizmin yön değiştirdiğine dikkat ediyoruz.Yani daha evvel Fransızlar,İngilizler,İtalyanlar,Portekizler gelirken şimdi dikkat edin sadece Katarlılar,Dubaililer,Suudi Arabistan lılar,İranlılar geliyor.Tabiki katkıları var.Ama Avrupa yı göremiyoruz.Bu önemli bişey. Dolayısıyla Avrupa’nın tekrar Türkiye ye gelmesinde yarar var.Yani temennimiz Arap ülkeleri de Avrupalılar da hepsi otellerimize gelsin.
Pekiiii... Futbol denince? Hayatınızdaki yeri nedir?
Ben Lisede başladım futbol hayatıma.Lisede çok iyi bir santrafordum.Okul takımındaydım Galatasaray’da..Ondan sonra da bizler liseyi bitirir bitirmez Galatasaray Spor Kulübü üyeliğine üye oluyoruz.Üye olunca da Galatasaray daki futbola endeksli bir yaşamımız oldu.Her maça,etkinliğe gidip görüp eğlenir olduk.Ama ilk yöneticilik deneyimim..Tophane Spor ..Türkiye nin en eski kulüplerinden biridir.Tophane Spor da beni yönetime aldılar 1980 yılında. Ki ozamanlar bizim antrenörümüz milli futbolcu Metin Kurt idi.Yani çok önemli bir futbolcuydu Allah rahmet eylesin kendisi. Ondan sonra 1985 yılında Turgut Özal beni Futbol Federasyonuna atadı.Türkiye Futbol Federasyonu yönetim kuruluna başladım.Arkasından Galatasaray Spor Kulübünün biliyosun 1990 da yönetimine girdim. Ardından Türkiye Milli Olimpiyat Komitesinin yönetiminde bulundum.Ardından Türkiye Kürek Federasyonu..Ondan sonrada aday gösterildim ve Avrupa Milli Olimpiyat Federasyonu Komitesinde görev yaptım.Sonra da bu sağ dizimdeki küçük bir operasyondan dolayı Falco la beraber şu anda tribünden izliyoruz maçları : ))Ama üç ay sonra döneceğiz tekrar sahalara.. : ))
Yalnız Futbol da hiçbir zaman fanatik olmamaya çalıştım.Kim daha iyi oynarsa kim daha iyi mücadele ederse başarı onun olmalı.Masa başında alınan kararlarla futbolun bugüne getirilmesine de çok karşıyım.
Galatasaray’ın hayatınızdaki yeri? Liseden sözettik ama takım olarak Galatasaray ın hayatınızdaki yeri nedir?
Çok doğru bir soru soruyorsun..Şimdi ben bugün o kadar halk arasında tanınıyorsam bu futboldan..İnanın ki ne otel işletmelerimden ne magazin dünyasındaki görüntülerimden hiçbirinden değil..Galatasaray takımındaki başarılarımdan..Futbol öyle bir dünyaki.. Türkiye’de bi kere bir takıldılar bana ve hakikaten bende şaşkın bir vaziyette izliyorum çünkü ben seviyorum biliyorsun halkı.Ben trene biniyorum Marmara ya biniyorum herkes garip bir şekilde bana bakıyor.Oradan iniyorum metroya biniyorum daha da çok garipsiyorlar.Hatta bazen ‘’Başkanım Hayırdır ‘’ diyorlar. ‘’Hayır diyorum evladım Toplu taşıma ‘’ : ))
Bende de Galatasaray la gurur duyuyorum her zaman için tabi..Özellikle de Galatasaray Lisesinde okuyup üç lisan bildiğim içinde kendimle iftihar ediyorum.
Galatasaray maçlarını nasıl izlersiniz? Toteminiz var mı?:)
Var var ..Galatasaray maçlarını izlerken bi kere maç başlamadan evvel Allah ıma Yaradanım a bir duamı ederim baştan bu maçta Galatasaray ım şanslı olsun diye herşeyden evvel. Arkasından hemen oturmam maç başladıktan sonra otururum.Bu çok gariptir.Maç düdük çalar başlar ondan sonra otururum.Ondan sonra ilk yarı bitinceye kadar katiyen kalkmam.Herkes kalkar içeceklerini içer vs ben yerimden kalkmam.
Ben öylesine sormuştum asla yok canım benim totemlerim falan diyeceğinizi düşünüyordum ama baya baya var. : ))
Benim totemlerim vardır zaten..Çıkarken de duayla çıkarım.Sağ ayakla çıkarım.Nazar değmesin diye tıktık 3 defa vurur kendi kendime Buyrun derim : )))
Şu an ki Galatasaray ı nasıl buluyorsunuz? Yönetim-Gidişat-Taraftar olarak...?
Bu soruyu bugün sorduğun için hepimizin Galatasaray ın çok iyi durumda olduğunu söylememiz mümkün değil.
Birincisi Galatasaray Başkan ve Yönetiminin biliyorsun Galatasaray Genel Kurulu ibrah etmemesine rağmen orda kalmış olmaları ne yazıkki Galatasay lıları ve Galatasaray üyelerini üzüyor.Çünkü zorla kalmak yani mahkeme kararıyla kalmak Galatasaray etiğine yakışmıyor.Dolayısıyla bu arkadaşlarımızın bir an evvel karar alıp seçime gitmeleri gerekir ki kendileri de seçilebilirler.Aday olurlar.Demokratik olan.Galatasaray Genel kurulunun almış olduğu bir karara yani sahiplerinin almış olduğu bir karara rest çekmek onlar adına yakışır bişey değil.Dolayısıyla Yönetim ve Başkan şu anda Galatasaray ı sıkıyor.
İkincisi ben dedikodular duyuyorum işte bir tanesi Abdürrahim Albayrak kardeşimiz küfürlü konuşuyor sağda solda..Ona o küfürleri ettiriyorlar.Bunlar hep sosyal medyada paylaşılıyor..Geçen gün okudum Yusuf Günay kardeşim ‘’Cem Uzan ona bilmem ne zamanında şunları yaptın vs’’ Yani Galatasaray hiç böyle bir duruma gelmemişti.Galatasaray ın alışık olmadığı çok üzücü durumlar bunlar.Galatasaray bir spor kulübü..Bir politika kulubü değil.Politikanın olmaması gerekir Galatasaray da.Galatasarayda baskı olmaması gerekir.Şu an ciddi bir baskı var.Galatasaray adasının hala yapımına izin verilmiyor.Kim vermiyor?
Ama buna isyan edecek veya buna reaksiyon gösterecek bir yönetim yok.Bu olmadığı müddetçe de Galatasaray bizim bildiğimiz özerk,demokratik,Tevfik Fikret in Galatasaray ı olamaz.
Oyuncularımızda ise tabiki balık baştan kokar..ya da at sahibine göre kişner dediğimiz gibi..Futbolcularımız da sevgili Fatih Terim de bir form kaybı içinde..Perşembe sabah gördüm 10 kişi kalmış Tuzla ya 2-0 yenilmişiz..Real Madrid ten 6 tane yedik..Yani bizim bildiğimiz Fatih Terim ve Galatasaray şu anda yok.Ama hakkını yemeyelim Fatih Terim gibi bu kadar tecrübeli bu kadar kaliteli bir teknik direktör 100 senede bir gelir.
Peki Galatasaray için bundan sonra yapmak istediğiniz..aklınızda olan..gönlünüzde olan?
Evet benim ufaklığımdan beri hayalim Galatasaray a başkan olmak..Mamafih Galatasaray lılar bütün yüreklerinde beni başkan olarak atadılar.Ama şimdi sanıyorum ki Genel Kurulda yürekten ve seçimle beni tek başkan adayı olarak koyar gibi geliyor .Görüyorsun ki ne kadar kendimden emin ve özgüven sahibiyim ki bunu da söylemiş oldu. : ))) Çünkü Galatasaray ın ihtiyacı olan bizleriz.Sevgiyi,saygıyı,etik kuralları,demokrasiyi,eskiyi,tecrübeyi birleştirip Galatasaray a yeniden ufuk açmak durumundayız.Bu bizim görevimiz.Ne zaman ki seçim olacak oturacağız bütün arkadaşlarımızla Galatasaray ın maddi veya manevi sorunlarını değil bi kere geçmişteki durumuyla bugünü arasındaki farkları konuşmaya çalışacağız.
Galatasaray dan biraz uzaklaşacak olursak faaliyet gösterdiğiniz birçok iş alanınız var.Yeni olan,üzerinde çalıştığınız projelerinizden sözedebilir misiniz?
Evet..Bi kere hemen şunu söyleyeyim Fatoş Aslıtürk ile birlikte Fatou Parfums World adı ile..Şu anda çok lüks otellerde ve lüks avm lerde dükkanlarımızın açılmış durumda olduğu, Fransa dan ithal edilen esansları Türkiye’de kişinin ihtiyacına ya da ten yapısına uygun yeniden yorumlayıp yeni parfümler üretiyoruz.Yani artık mesela Yves Laurent parfüm vardır ama sana bana uymasa da herkes sıkar.Halbuki Fransa da o çıkmıştır Fransı halkına göre yapılmıştır ama Türk halkının üzerinde nasıl duracağını bilemeyiz.Dolayısıyla biz kendi yapımıza uygun parfümler üretiyoruz.Ve bu parfümü Türkiye ye ve Ortadoğu ya nasıl yansıtırız diye çok ciddi bi çalışma yaptık.Bir senedir çalışıyoruz. 1 Aralık tan itibaren piyasaya çıktık hakikaten daha çıkar çıkmaz da Dubai den Katar dan çok ciddi istekler aldık..
Bir de Teoman Hünal la sevgili kardeşimle The North Shield Pub ları birkaç avm de birlikte açıyoruz..Küçükyalı Hilltown da 20-25 gün içinde açılıyor..Bir tane de Galata Port taki Avm nin içinde açacağız.Yani The North Shield Pub ların daha butiğini yaymak istiyoruz.
Bunun dışında otel projelerimiz devam ediyor zaten.
Bu arada birçok sosyal projeye destek veriyorsunuz..onları hep duyuyorum..En son 28/29 Ekim de Engellilerle birlikte bir projenizi görmüştüm.Bunun dışında neler var?
Şimdi çok var tabiki..Bizler birçok şeyi Allaha Şükürler olsun almış bulunuyoruz..Ama bunlara ulaşamayan çok kardeşimiz var.Bunlar sadece engelli kardeşlerimiz değil belli seviyelerde yaşayan fakir kardeşlerimiz de var.Çeşitli yerlerde ulaşamadığımız genç talebe kardeşlerimiz var..ekonomik sıkıntılar yaşayan.Geçen gün baktım 16-17 dernekte yönetim kurulu üyeliği yapıyorum..bende şaşırdım nasıl gidip geliyorum diye ama o genç öğrencilerimizin..ihtyacı olan genç kardeşlerimizin Kars-Erzurum-Van farketmez gerek giyim gerek okul masraflarını karşılamak için çalışıyoruz.
Engelli kardeşlerimiz ile ilgili İZEV,Engelliler Vakfı..Dernekleri birçoğu beni zaten fahri başkanları seçmişlerdir.Onlarla beraber olmak benim için de çok önemli ve özel..oradaki anne babalar hepsi size bir kurtarıcı,destek olarak bakıyor.Gönül isterdi ki hepsine yetişeyim.
Rahmetli Vehbi Koç un dediği para,araba,ev,yat,otel vs hepsine bir sıfır ekle ama başa 1 sağlık koymazsan hiçbirşey olmaz.Başında 1 olmazsa o sıfırların hiçbir anlamı yok.
Onun için o kardeşlerime moral olarak yanlarında olmaya gayret gösteriyorum.
Sosyal medyada (instagram) hesabınızdan çok güzel şiirler paylaşıyorsunuz ve yaşama sevinciniz muhteşem.Nereden bu şiirler?Nelerden beslenirsiniz hayatta?
Bu hoşuma gitti. Benim bir iki şair arkadaşım var çok sevdiğim..Günlerce bişeyler yazıyorlar ama yazdıkları kendilerinde kalıyor. O yazdıklarını insanlara ulaştırmamız gerek..Tabiki onların yazdıkları hemen anlaşılmayabilir ama ben önce çok bilinen şairlerden şiirler paylaşıp arada da onlarınkini koyuyorum fotoğraflarımın altına..Günün anlam ve önemine uygun..Senin gibi bir hanımefendinin de bunları farkedip sorması çok hoşuma gitti.. çok mutlu oldum bu sorudan.. : )) Bu paylaşımlar oldukça da beğenildi..Gittikçe takip eden arttı..İnsanları eğitmek lazım ve şiir eğitmek için iyi bir yol diye düşünüyorum.
Peki sizi tek cümlelerle tanımak istersek.....
-Aile..Torun? Benim İstikbalim..Kendimi torunumda görüyorum.
-Galatasaray? Yüreklerdeki Başkan
-Gelecek? Gençler
-Hayat? Mutluluk
-Aşk? Galatasaray
-Sağlık? Şükretmek
-Spor? Yaşam biçimi
-Sanat? En çok olmak istediğim..keşke bir sanatçı olabilseydim..En gıpta ettiğim.
Çok teşekkür ederim beni kırmayıp misafir ettiğiniz için Turgay Bey.
Röportaj: Lou Pera
HABERİ PAYLAŞ
ÇOK TIKLANANLAR
