Sefirin Kızı dizisi gerçek oldu ! Ankara'da yaşanan aşk üçgenini duyan karısı yazıklar olsun dedi, Sefirin Kızı dizisi yaşandı !
Sefirin Kızı dizisi gerçek oldu ! Ankara'da yaşanan aşk üçgenini duyan karısı yazıklar olsun dedi, Sefirin Kızı dizisi yaşandı ! Yıllar önce yaşanmaya başlayan ancak bazı sorunlardan dolayı yarım kalan dillere destan aşk hikayesi tekrardan alevlendi ve yaşanan aşk üçgeni duyanları şok etti. Detaylar
Ankara'da yaşanan olay duyanları şok etti. Ankara'nın Kazan ilçesinde yaşanan olayı duyanlara, yaşanan olay tanıdık geldi. Ankara'nın Kazan ilçesinde yaşanan olay Sefirin Kızı dizisini anımsattı. Bundan seneler önce Ankara'da dillere destan bir aşk olarak başlayan bir aşk hikayesi masallardaki gibi sonu mutlulukla değil hüsran ile bitmişti. Y.S. ve Ç. N. ikilisi arasında yaşanan büyük aşk masallardaki gibiydi ve masallardaki gibi çiftler gibi olan ikili evlilik için ilk adımı da atmıştı. İkili yaşadığı bazı sıkıntılardan dolayı evlenenemiş ve bu dillere destan aşk yaşayan çiftin yolları ayrılmıştı. Ancak yıllar sonra Ç.N. memleketine dönünce o büyük aşk kaldığı yerden geri alevlenmişti.
2000 senesinin ilk yıllarında evlilik için ilk adımları atan ve mutlu bir yuva kurmak, hayatlarını birleştirmek için hazırlanan Y.S. ve Ç.N. o dönemde yaşadıkları birçok sorundan dolayı evlenemediler. Çift evlenemeyince bu dillere destan olan o aşk bitti ve yerini büyük bir nefret aldı. Birbirlerine deli gibi aşık olan ve sonrasında sorunlardan dolayı yollarını ayıran Y.S. ve Ç.N. uzun seneler bir daha görüşmedi. Bu aşkı unutmak, içindeki nefreti atmak için ilk olarak Ankara'dan giden Ç.N. daha sonra gördü ki şehirden gitmek, şehir değiştirmek yetersiz kalacak çözümü ülkeyi terk etmekte buldu ve yıllar boyunca Türkiye'ye ziyarete bile gelmedi.
Ülkesine geri dönmeyen Ç.N. ciddi ve büyük bir hastalığa yakalandı. Ardından ülkesine ve memleketin geri dönen Ç.N.'ye neden döndüğü, temelli mi döndüğü, ne yapacağı gibi soru soranlara çok hasta olduğunu ve iyileşemeyeceğini ölecekse de kendi vatanında ölmek istediğini söyledi. Hiç kimsenin haberdar olmadığı oğlunu ölmeden önce emanet edebilmek için memleketinde güvenebileceği birini bulmaya geldiğini söylemiş. Hastalığı için tedavi olan ve tedavi süreci devam ederken Y.S. ise büyük aşkının tekrar Ankara'ya döndüğünü öğrenmiş.
Y.S. sevdiği kadının geri döndüğünü duyduktan sonra Ç.N.'nin yanına gitmek istese de yapamamış. Ancak bir gün cesaret edip yanına gitmiş. Y.S. ve karısı M.S. bu aşk ile ilgili konuşmuş ve Y.S. Ç.N. ile yaşadığı bu aşk hikayesini sonsuza kadar kapattığı söylemiş ve çift bu konuyu tamamen kapatmış. Ancak her şeye rağmen sevdiği kadının hasretine dayanamayan Y.S. sevdiği kadını görmeye gitmiş ve sonrasında yaşanan acı gerçekler gün yüzüne çıkmış.
Ç.N. hastanede tedavi görmeye devam ederken Y.S. hastaneye Ç.N.'nin yanına gelmiş. Y.S. bir erkek çocuğu ile karşılaşıp sevdiği kadının evlendiğini düşünmüş. Fakat yaşanan olaylar hakkında yaşanan gerçekler ve acı detaylar ortaya çıkmış. Y.S erkek çocuğuna sorulap sormuş. Y.S. çocuğa annesinin ve babasının kim olduğunu sorduğunda ise o çocuğun annesinin sevdiği kadın olduğunu ve babasının da U.G olduğunu öğrendi.
Yıllardır kendi öz kardeşinden farksız olan can dostu U.G. ve sevdiği kadın Ç.N. geçmişte bazı olaylar yaşamış ve o yaşanan olaylardan Ç.N. dünyaya bir erkek çocuğu getirmiş. Ç.N. yaşanan bu olaydan uzaklaşabilmek ve yeniden bir yaşamam başlayabilmek için önce yaşadığı memleketi olan Ankara'yı sonrasında ise ülkesini terk etmiş ve yıllar sonra yaşadığı büyük ve ciddi hastalıktan dolayı tekrar memleketine dönmek zorunda kalmıştı. Ç.N. yaşadığı gurbet ülkede yılar boyunca doğan oğlunu büyütmeye çalışmıştı.
Yıllar sonra öğrenilen ve konuşulan bu olay birçok tartışmaya, kavgaya ve çok büyük olaylara neden oldu. Az daha kan davasına dönüşecek olan bu olayda çözüm yine Ç.N.'nin ülkeyi terk etmesi oldu. Bu defa ülkeyi Ç.N. ve U.G ikilisi küçük oğullarını alarak terk etti. Ankara’da yaşanan Sefirin Kızı dizisini aratmayan olay herkesi şok etti. Dizilerde yaşanan olayların gerçeklerle ne kadar da benzediğini bir defa daha da görmüş olduk.
